Sümerler

İbrahim SARI
Science Language art & disciplines History

Rewiev
Readability
İyi
Reading time
~ 12:48
Words count
~ 91,848
Reader
0 person(s)
ISBN
ISBN: 978-605-4746-22-4
Publisher
kitapoku
Added by

10

  Sign up now!   Preview

Sümerliler Türk'tür!! DÜNYADA İLK DEVLET KURAN, İLK YAZIYI BULAN, İLK HUKUK KAİDELERİNİ TESBİT EDEN, TİCARETİ BAŞLATAN, VE KANALLAR, TAPINAKLAR İLE İLK MİMARÎ ESERLERİ VEREN SÜMERLER'dir, ve SÜMERLER TÜRKLER'İN ATASIDIR!..

Sümerliler Türk'tür!!
DÜNYADA İLK DEVLET KURAN, İLK YAZIYI BULAN, İLK HUKUK KAİDELERİNİ TESBİT EDEN, TİCARETİ BAŞLATAN, VE KANALLAR, TAPINAKLAR İLE İLK MİMARÎ ESERLERİ VEREN SÜMERLER'dir, ve SÜMERLER TÜRKLER'İN ATASIDIR!.. Batılı jeologlara göre dünyamızda HAYAT, sularda 20 milyon yıl önce başlamış, antropologlara göre de İLK İNSAN 250.000 yıl önce canlılar arasındaki yerini almıştır. Arkeologlara göre İLK RESİM, HEYKEL ve OYMALAR 30.000 yıl öncelerine kadar uzanır. Din kitaplarındaki kıssaların yanı sıra, Batılı tarihçilere göre de İLK ŞEHİRLEŞME zamanımızdan 11.000 yıl kadar öncedir. MEZOPOTAMYA'da (Güneydoğu ANADOLU'nun uzantısı) M.Ö. 9000; ve Konya - Çatalhöyük'te M.Ö. 8000 yıllarındadır. Ancak yerleşik hayatı çok daha eskilere götüren bulgular, ve bu hususu dile getiren âlimler de vardır. R. Pumpelly (1908). A. Belenitsky(1987),D.Sch.Besserat (1987) "ORTAASYA'da yerleşik bir hayatın yüzbinlerce yıl öncesinde varlığını" öne sürmüşlerdir. Tacikistan Arkeloolji Enstitüsü Müdürü Rus asıllı V.A. Ranov, 1993 yılında "ORTAASYA'da paleolitik dönemden itibaren kültür merkezlerinin var olduğunu" ortaya koymuş, ve bunun tarihini 850.000 yıl öncesinden başlatmıştır. Sonra bu insanlar, yani PROTO-TÜRKLER, çeşitli zamanlarda dünyanın dört bir yanına yayılmışlardır.
Bu halkları, gittikleri yerlerde bıraktıkları izlerin ORTAASYA'dakilerle neredeyse tıpatıp uyuşmasından, dillerinden ve örf ve âdetlerinden tesbit edebiliyoruz. M.Ö.5000 yıllarından itibaren MEZOPOTAMYA'yı meydana getiren DİCLE ve FIRAT nehirleri çevresinde (sonradan URAL ALTAYİK olarak adlandırılan) SÜMERLER, ELÂMLAR, GUTİLER, HURRİLER; (SAMÎ) AKAD, ASUR, BABİL, MISIR; ve (yine sonradan bazılarınca Hint-Avrupai olarak adlandırılan) HİTİTLER yaşamışlar ve birbirleriyle sürekli sürtüşmüşlerdir. (8) Yine Batılı kaynaklara göre, ilk yazıyı M.Ö.3300 yıllarında SÜMERLER bulmuştur.
ÇİVİ YAZISI diye adlandırılan bu yazının kökeni resim-yazı idi. Batıda MISIR'ı etkilemiş, ancak Mısır HİYEROLİF yazısı sonra kendi sistemi içinde gelişmiştir. Doğuda ise İran yoluyla HİNDİSTAN'a ulaşmıştır. İNDUS YAZISI hep o aşamada kalmıştır. Daha doğuda ÇİNLİLER ise çivi yazısından bir ölçüde etkilenmişler, ama sonra kendi sistemlerini kurmuşlardır.
SÜMERLER yazıyı bulan millet olmakla yetinmemişler, GILGAMIŞ DESTANI ile ilk şiir ve edebi yazı örneklerini de vermişlerdir. SÜMERLER, MEZOPOTAMYA'nın güneyinde siteler, kanallar kurmuşlardır. Ulaştıkları medeniyet seviyesi ile hukuk, dil ve mimarîde M.Ö. 2000'lerde bölgeye gelen Samileri de etkilemişlerdir. Daha sonraları yöreye inen HİTİTLER de SÜMERLER'den dolaylı olarak etkilenmişlerdir.
Sümerler ve bazı devletlerin Türk olduğu saklanarak Türklerin 1071 Malazgirt savaşıyla Anadolu’ya geldiği ve istilacı olduğunu, hiçbir kültürü olmayan barbarlar olduğunu insanların kafalarına dayatmaya çalışmışlardır. İnönü ve Menderes gibi devlet adamları Sümerleri sadece Mezopotamya’da kurulan başka bir medeniyetmiş gibi tarih kitaplarında yerini aldırdı. Böylece Sümerlerin, Akadların, Gutilerin kalıntıları olan Zazalar ve Ermeni ve Yahudi asılı olmayan Öz Kürtler Türklükten dışlanmış oldu. Ziya Gökalp Türk Felsefesi (Tanrının Türkleri) adlı eseri oluşturmaya çalışırken buna dikkat çekmiş fakat ömrü yetmemiştir. Yine Türkçülüğün Fikir adamı, Ruh Adamı, Dava Adamı Atsız da Sümerlerin Tarih kitaplarından çıkarılmasına karşı gelmiş ve İnönü ile ters düşmüştür. Daha eskiye gidersek Kaşgarlı Mahmut ‘Divan-ı Lügat-ı Türk’te Türkçenin Arapçanın üstün olduğunu belirtirken Sümer Türkçesinden faydalanmıştır ve Arapçanın Türkçeden ibaret olduğunu savunmuştur.
Arkeologlar 1847 yılında Mezopotamya’da Asur ve Babil Medeniyetlerini araştırırken hiç tanımadıkları bambaşka onlardan daha eski Sümerliler’ denilen çok yüksek seviyeli bir kültür bulmuşlardır. Bugün Sümerliler denilen medeniyete Almanlardan İngilizlere, Farslardan Araplara kadar birçok millet sahiplenmekte ve atalarının Sümerliler olduğunu ileri sürmektedirler. Bunun nedeni şüphesiz medeniyetin, tarihin, hukukun, bilimin, edebiyatın, tarım ve ekonominin Sümerlerle başlamasıdır. Sümerolog çoğu Türk Dili ile Sümer Dilinin akraba olduğunu başka bir bağıntıları olmalarını ileri sürmekte ve Türklüğünü saklamaktadır. Bu ta ki Cumhuriyet Döneminde Atatürk zamanına kadar.İnsanlık Tarihinin insanlığın inanç edinmesiyle geçmişi M.Ö 13000 yıllarda sona eren buz çağı ve Altay inançları ile başlar. Daha sonra M.Ö 9000 yıllarında Altay dağlarından inen Sümerler güneye daha sıcak coğrafyaya yerleşmişlerdir. Türkmenistan’ın Aşkabat kenti yakınlarında Gök tanrı ANU adına ANAV kentini kurmuşlardır. İlk olarak insanlığın tarım yaptığı yer burasıdır. M.Ö 4500 yıllarda ANAV kentini bırakıp Mezopotamya’nın verimli topraklarına göçmüştür. Sümerlerin Altaylarda buz çağının eski karanlığın gecelerin bezginliği ile güneşin ışığını Tanrının tezahürü kabul ve Tanrının gökte var olduğuna inanarak bir inanç geliştirdiler. Buna Giganu (Göktanrı) adını verdiler. Daha sonra geceleri güneşin ışıklarını yansıtan ayı 2. Tanrı olarak gördüler ve dişi inanç kavramı olarak Toprak Ana ile özdeşleştirdiler. İşte tüm dil ve dillerin çıkmasının kaynağı güneş olmuştur.
Daha sonra bir Sümer Türkü olan Hz. İbrahim (er-baim) Tanrının ne güneş, ne ay ne de başka bir cisim olmadığa inanarak Semavi Dinlerin doğmasına sebep olmuştur. Sümerlerde 8 yıldız inancı olması Türklüğünün diğer bir kanıtıdır. 8 yıldız ( Göktanrı, Oğuz kağan ve 6 oğlunu simgeler) sadece Sümerlerde değil Hititlerde, Asurlarda, Akadlarda ve Maya ve Aztek uygarlıklarında görülmektedir. Ayrıca hükümdarın Tanrı tarafından tahta çıkarılması inancı (kut anlayışı) Sümerlerde de olması bir tesadüf değildir.
Sümerlerle bir benzerliğimizde Edebiyat alanındadır. Sümerlerin Gılgamış Destanı ile Dede Korkut destanları birbirine benzemektedirler.2 destanda 12 parçadan meydana gelmekte, kahramanların başına ne gelirde uykudan gelmesi, Sümerlerde Guti kralı İnkuşi ile Dede Korkut’taki Enkuşun isim benzerliği bir tesadüf değildir. Zaten Orhun abidelerindeki Edebi Dil Türk Dilinin çok eskiye dayandığını göstermektedir.
SÜMERLER Turânî'dir... Bunun pek çok ispatı vardır. Birincisi, kil tabletlerdeki yazıların hangi dile yakın olduğu konusunda yapılan çalışmalardır. Pek çok yabancı yazarın o dönemde bölgede Aryan bir dil tesbit edememesi bir yana; yaptıkları çalışmalar SÜMER ve ELÂM dillerinin bugünkü TÜRKÇE'ye hayret uyandıracak kadar benzediğini göstermiştir. Eski Önasya tarihi uzmalarından Fr. Hommel, SÜMERLER'i tamamen bir TÜRK kavmi olarak kabul eder, ve "ORTAASYA'dan M.Ö. 5000'lerde kopan TÜRK grupların Önasya'ya geldiklerini ve SÜMERLER'i teşkil ettiklerini" belirtir. SÜMER dilinden 350 kelimeyi TÜRKÇE ile açıklar. V. Christian ve Benno Landsberger "TÜRKÇE ile birlikte diğer URAL-ALTAY kavimlerin dillerinin de (ki onlar da TÜRK lehçeleridir) SÜMERCE'de etkisi olduğunu kabul eder. Landsberger, ayrıca "SÜMER dilinin yalnız fenomenolojik bakımdan değil, aynı zamanda tarihî bakımdan, bütün ASYA boyunca uzayan DAĞLIK havalide konuşulan geniş bir dil grubuna dahil olup, bu grubun bugün de varlığını sürdüren TÜRK DİLLERİ olduğunu" kabul eder!.



Added by: kitapokuxyz
Language: Turkish
Modified: 8 yıl önce
Type:

Science Language art & disciplines History


    Share on Google+  




Advertise


Back to top  



2014 © Kitabyte - Commercial · Help · Membership · Delivery and Return · Privacy · Contact